Rap\'in Evliyası SaGoPa KaJmEr Ve KoLeRa
 
  Ana Sayfa
  İletişim
  Duyurular haberler etkinlikler
  Sagopa Kajmer
  Sagopa Röportajlar
  Sagopa Fotoğraflar
  Sagopa MySpace
  Sagopa Diskografi
  Kolera
  Kolera MySpace
  Kolera Diskografi
  Kolera Röportajlar
  Kolera Fotoğraflar
  Anketler
Sagopa Röportajlar

Sagopa Kajmer Go Girl Röportajı 2009

March 05th, 2009 | Category: Röportajlar

sagogirl1

 

sagogirl2

 

sagogirl3

Sagopa Kajmer Blue Jean Röportajı 2009

March 04th, 2009 | Category: Röportajlar

blu

bluee

Sagopa Kajmer Pembe Gazete Röportajı 2009

February 02nd, 2009 | Category: Röportajlar
 
 
Melankolia Müzik

Sagopa Kajmer Star Gazetesi Röportajı 2009

February 02nd, 2009 | Category: Röportajlar

Sagopa Kajmer Mag Turka Röportajı 2009

January 12th, 2009 | Category: Röportajlar

sagokolo2

Kimileri ona rapci dedi, kimileri sahir.. Liriklerindeki ayricaligi muzigindeki insani baglayan tutkusuyla bilir onu sevenleri… Yazdigi her satir gizemliydi sanki, Rapi bir sairden dinlerdik onun sayesinde…

Iste Sagopa Kajmer…

 

Hollanda’daki sevenleri onu hep uzakdan takip etti.Avrupa konserleride olmasaydi sevenleri onsuz kalacakdi. Biz Magazine Turka olarak sevenlerinin merak ettigi sorulari sorduk. Yogun olmasina ragmen o bizi kirmadi ve sorularimizi cevapladi.

Magazine Turka farkiyla Sagopa Kajmer, Turka Konuk kosemizde konugumuz oluyor ve iste Sagopa Kajmer…

Ali Eren – magturka.com

sagokolo3rd MagTurka: Ilk basta herkesin merak ettigi bir soruyla baslamak istiyoruz. Liriklerini yazarken nelerden ilham aliyorsunuz ?

 

Sagopa : herşeyden her bir materyalden,hayatımdan ve herkesin hayatından.yaşadıkça yazabiliyoruz.ilham hayatın kendisidir zaten.sana her konuda hisler ve duygular verebilir.sen de yazarsın beğenmezsen karalarsın.ama mutlaka hayat sana yazdıracak bir iki kelama sahiptir.yazmak tamamen kalbin işi.oradan ne geçerse kağıda onlar düşüyor.

 

MagTurka: Peki altyapi muziklerinizi  nasil hazirliyorsunuz, ilham aldiginiz yerler varmi?

 

Sagopa: tamamen kendi duygularıma gore müzik yapıyorum.melodilerden yola çıkıyorum.eğer melodic birşeyler istemiyorsam ona gore ritimsel bir kurgu planlıyorum.ilhamım hayat.müzikleri yaparken ilk once müziği bin kere dinliyorum.eğer içime sinmezse duygu yüklüyorum içine.eğer ne kadar yüklersem yükleyeyim içime yine de sinmezse  bilgisayarımdan siliyorum.mutlaka beni yakalamalı müzik.ben müzik konusunda çok fazla hassasım.öncelikle sagopa kajmer müziği olmalı.o çok önemli.yani, melankolik ve duygulu aynı zamanda nameli olmalı.müzikte sesim yokken etki yapmalı ki ben geldiğimde ortaya eser çıksın.

 

MagTurka: Yeni cikarmis oldugunuz bir album var, ‘Şarkı Koleksiyoncusu’ bu album digerlerinden biraz daha farkli, bu farklilik nedir?

 

Sagopa: şarkı koleksiyoncusunun farkı daha once internetten bedavaya dağıttığım şarkılardan oluşturulması.özel bir çabam yok bu albümde.sadece şarkılar boşa gitmesin bilmeyenler de olabilir maksadıyla yapıldı.tek bir albümde hepsini topladım.battle rhyme dediğimiz stilden sözler de var içinde.sonuçta bu album sagopa kajmerin farklı duygularına ev sahipliği yapıyor.çok eski şarkılarım da var orada.vokallerini bile değiştirmedim.aslına sadık kaldım şarkıların.nitelikli ve koleksiyoncular için tasarlanmış bir album.zaten çok satmasını da düşünmüyorum.dileyen arşivine katsın diye yaptım.ama yine rap listelerinde zirvede.şarkıların eski ya da yeni olmasından ziyade insanlar sagopa kajmer albümü olsun da ne olursa olsun mantığındalar.beni de burası ilgilendiriyor.onlar diler ben de yaparım hep.bu senelerdir böyle.

 

 

MagTurka: Sizin en begendiginiz albumunuz hangisi?

Sagopa:kötü insanları tanıma senesi çok farklı benim için.diğer albümlerim de yaptığım yıllardaki yaşadıklarımdan ötürü çok özeller.hepsi ayrı dünyalar.bu soru da zor bir soru.

 

normal_rfd MagTurka: Sizin icin en anlamli ve soylemeyi sevdiginiz parca hangisi?

Sagopa: baytar,ben hüsrana komşuyum,şikayetname,ateşten gömlek.aslında birçok şarkımı çok seviyorum.söylerken haz aldığım şarkılarım çok.yıllara gore de farklılık gösteriyor.

 

MagTurka: Rap muzigi disinda dinlediginiz muzik turleri varmi?

 

Sagopa: her türden müzik dinlerim.ama funk-jazz-soul-newage-krauftrock,postrock-indie,deep ve progressive house. Vs vs..bunlar hoşuma gider.ben bir müzik adamıyım ve arşivimde ne kadar album olduğunu da bilmiyorum.diyebilirim ki türkiyede en büyük arşivlerden birisine sahibim.gerisini siz hesab edin.

MagTurka: Herkesin bildigi son yillarda rap muzigi Turkiyede buyuk bir cikis yakaladi, Turkiyedeki Rap hakkinda ne dusunuyorsunuz?

 

 

Sagopa: kime gore ve neye gore yol katetti bilemem.bence rap Türkiyede gayet itici bir halde.rapcilerin rap dinlemesi umrumda değil.dış dünyadakiler nasıl bakıyor o önemli.bana hep aynı şeyleri söylüyorlar.bu rap çok komedi vs ne lan bu vs…ben artık insanlara türkçe rapi övemem. çünkü ben övsem de onlara itici geliyor. gençler seviyor türk rapini. onlara heyecanlı geliyor. aynı yerde sayan bir gurubun kendine verdiği ayin gibi Türkiyede rap müzik. herkes bomba gibi geliyor ve bomba bir yerlerinde patlıyor. yine de işini emekle,saygıyla ve hakkınca yapan herkese desteğim. yeraltında rap yapan ve iyi yapan birçok iyi grup ve rapçi var.ama maddiyat onların önünü kesmiş. tabi bu durumda ben birşey yapamıyorum.bende 20 milyon lira aylıktan buralara geldim.herkes çalışacak ve herkes istediğine ulaşmak için çabalayacak.bu işi süründükçe güzelleşir ve ciddileşir. yıllarca süründüm ve şu an dinleniyorum.

MagTurka: Turkce rapde devamli dinlenen sizinde aranisinda bulundugu belirli kisiler var, diger rapcilerin devamliligini surdurememesi neden kaynaklaniyor?

Sagopa: lirikal eksiklik,müzikte duygu eksikliği ve oturmayan kişilik görüntüleri ve tabiiki başladığı yerdeki vaatlerini ileriye taşıyamamak,medyaya yenilmek ya da maddiyata eğilmek.birçoğu sert erkekti bu rapçilerin sonra şarkılarındaki lafları bir bir simit gibi yediler.hala ekserisi koltuk şavaşında.bilmiyorlar ki aslında koltuk felan yok..halk kendine has olanı seviyor. ne kendinden geçeni ne de kendini arayanı.sadece kendi gibi olanı seviyorlar.rap asla dilin erkekliği değildir.rapin delikanlısı da yoktur.rap senin ve dünyanın artık yaşlandığını gence anlatır ki ibretler olsun.ama kimse bu gibi kötü şeyleri irdelemek istemiyor.hayat ve para –ün şeker gibi tatlı oldukça acılıyı ne yapsınlar.görünen o ki herkesin eğlenceye ihtiyacı var.ama aslolan şu ki kimsenin eğlendiği felan yok.

MagTurka: Sizce insanlarin size bu kadar hayranlik duymalari ve dinlemeleri neden? Rapinizdeki en buyuk ozellik ve farklilik nedir?

Sagopa: Ben gerçeğim,ciddiyim ve şakasızım.ben gayet açıksözlü ve harbiyim.ben duygu satıcısıyım ve bu duygular bağımlılık yapıyor.uyuşturucu gibi .satıyorum ve bird aha satın almak istiyorlar.dinleyip tekrar dinliyorlar,konserler de de bağıra bağıra söylüyorlar.hepsinin tek amacı var.hissetikleri coşkuyu benimle ve arkadaşlarıyla paylaşmak. coşku müziğin en önemli kısmı.hayranlık yerini abi olgusuna bırakıyor.bir sure sonra sago değil yunus abi oluyorsunuz.bunun nedeni ise tamamen müzikle de olsa kurduğum sadık ve bir o kadar samimi yakınlık.onları o kadar seviyorum ki,onları öyle görmeye o kadar alıştım ki.işte onlar da benim açıklamakta zorlandığım bu hisleri yıllardır bana açıklamakta zorluk çekiyorlar.

 

 

MagTurka: Kariyerinizde keske yapmasaydım dediğiniz hatalarınız oldu mu hic?

Sagopa: Evet keşke hiç bir rapçi arkadaşım olmasaydı ve ben hiç birine album yapmasaydım.

MagTurka: bir dönem beraber çalıştığınız insanlar da bir süre sonra düşman haline gelebiliyorsizce neden?

 

Sagopa: Hırstan ve görmemişlikten.

 

 

MagTurka: Türkiye’deki rap camiasında da devamlı sürtüşme var. Neden hiç birbirine yardım edenler yok?

Sagopa: Hırstan ve görmemişlikten artı kibir.

MagTurka: Bir cok konser verdiniz yurtdisinda, Avrupadaki konserler ile yurticinde verdiginiz konserler arasinda farklar varmi?

Sagopa:tabiiki var yurtdışında gibi hissediyorum kendimi. Türkiyedeki kadar evimde hissetmiyorum.

 

MagTurka: Hollandayi nasil bilirsiniz?

 

normal_45rtfg Sagopa: Hollanda çok özgür bir yer.uzay gibi.evleri ve sokakları-caddeleri çok güzel.kutu gibi bir yer. Ama benim için artık fazla özgür bir yer hollanda.

MagTurka: Yeni konserleriniz olucakmi yakin zamanda Hollanda’da?

Sagopa: Belki olur bilemiyorum.

 

MagTurka: Hollanda’daki Turkler arasinda bircok  hayraniniz var, Hayranlariniza demek istediginiz birsey varmi?

Sagopa: Hepsini çok seviyorum.

MagTurka: Hollanda’daki Turkler adina tesekkur ediyoruz, eklemek istediginiz birsey?

Sagopa: Beni dinlemeye devam etsinler,hepsine ayrı ayrı selamlar yolluyorum.

 

Kendisine tesekkur ediyoruz ve magturka.com olarak basarilarinin devamini diliyoruz..

Tesekkurler Sagopa…

Derleyen: Ali Eren

Resimler:  www.melankolia.com.tr

Sagopa Kajmer Son İstasyon Röportajı 2008

January 02nd, 2009 | Category: Röportajlar

image3

image4

image5

 image6

image7

Sagopa Kajmer Linguistanbul Röportajı 2008

January 02nd, 2009 | Category: Röportajlar

İstanbul Üniversitesi Dil Bölümü öğrencilerinin,Sagopa Kajmer’le gerçekleştirdiği Linguistanbul röportajı 2009�

                                        İŞTE O RÖPORTAJ
Onun en önemli mahlası Sagopa Kajmer,asıl adı ve soyadı Yunus Özyavuz.O da bizden biri,o da İstanbul Üniversitesi’ndeki dil bölümlerinden biri olan Fars Dili ve Edebiyatı eğitimi aldı.Ve biz de LINGUISTanbul olarak kendisiyle,hem eğitim hayatı hem de müzikal kimliğiyle ilgili bir röportaj yaptık.Kendisi de sorularımızı çok samimi bir şekilde cevapladı.

 

LINGUISTanbul: Merhaba..Nasılsınız ve bu aralar hayat nasıl süregeliyor sizin için?

Sagopa Kajmer: Teşekkür ederim her şey iyi ve de hoş.

 

LINGUISTanbul: Şimdi gelelim röportajımızda size sormak istediklerimize.İlk sorumuz bu dil bölümü serüveninin başlangıcıyla ilgili olsun ve ” lisedeyken dil bölümünü seçmenizdeki sebep nedir ve bu bölümü isteyerek seçenlerden mi yoksa hani tesadüfen kendimi bu bölümde bulanlardanım diyenler olur ya, siz de onlardan biri misiniz?” diye soralım?

Sagopa Kajmer: Lisedeyken ya sözel ya fen-matematik seçebiliyordunuz.Ben matematik ile iyi anlaşamam.Kendini bana pek de anlatamadı sanırım ya da ben onu anlamak istemedim.Anladığım şey konuşup yazmak.Bunlarda hüner sahibi olan biri elbette seçimini bunlardan yana kullanır.

 

 

 

LINGUISTanbul: Lisede dil bölümü okurken dersleriniz nasıldı ve lise hayatınız nasıl geçti kısaca anlatabilir misiniz?

Sagopa Kajmer: Lisede çok ama çok çalışkandım.Ama her şey not almak içindi.Ergenlik dönemim zordu.En çok sevindiğim şey o dönemlerden kalan saflıktır.Herkes saftı yani aptal demek değil içi dışı bir insanların hoşluğu bahsettiğim.Modeller ve araç gereçler daha sevimliydi espiriler daha dozundaydı.Zaten lisenin espirisi de bu.

 

“Yabancı dil deyip geçmeyin.”

LINGUISTanbul:Lisede dil bölümü okumasaydınız,hangi bölümde okumak isterdiniz ve üniversitede hangi bölümü tercih ederdiniz?

Sagopa Kajmer: Ne lisede ne de üniversitede bölüm vs gibi şeyler sadece levhadır.Dil ya da farklı bölüm okumak insanı dilde maalesef uzman yapmıyor.Hususi gidip anavatanından öğrenilmeyen yabancı dil ; çarpık ve dağınık konuşulan forma uğramış yamuk bir Türkçeden başka hiçbirşey olamaz.Ne İngilizce bölümü master talebeleri bilirim İngilizceleri çok komik olan..Yabancı dil deyip geçmeyin.dışarıda bizlere bozuk dilimizden ötürü gülerek diyalog veriyorlar. O nedenle ben bölüm için değil bölümü bahane ederek hayatımı düzenlemeye çalıştım.Sadece Farsçaya karşı olan ilgim ağır bastı.İngilizce İspanyolca Latince tercihlerim de vardı.Ama zoraki tercihlerdi.Zaten her şey zor ki değil mi? Okumak da zorakiydi.Oku da ne okursan oku mantığı vardı.

 

LINGUISTanbul: Dil bölümünden mezun olduktan sonra,yabancı dil ve öğrenci seçme sınavına girdiniz.Bunların sonrasında da bir tercih dönemi yaşadınız.Bu dönem sizin açınızdan nasıl geçti?

Sagopa Kajmer: Heyacansız,gayet sıradan ama çok hayal kurarak.Şimdi o hayallere ulaşmanın rehaveti var.

 

“Yakaladığın avın ne yasını tut ne bayramını yap.”

LINGUISTanbul: Bu tercih döneminden sonra okulumuzun Fars Dili ve Edebiyatı bölümüne yerleştiniz.Bu bölüme yerleştiğinizi öğrendiğinizde tepkiniz ne oldu ve bu bölümü gerçekten isteyerek mi seçtiniz?

Sagopa Kajmer: Kuzenim beni aramıştı sabahleyin.Uyuyordum onun telefonuyla uyanmıştım.Kazanmışsın demişti.Uykumdan uyanıp plan yapmaya başlamıştım.Ama okul için değil,yeni bir hayata adapte için.Okulda yaşanacaklar bellidir.Onlara hazırlanmalar ilk-orta ve lise de kalmıştı.Artık üniversite mevzu olunca ilk akla gelen hayat oluyor.Neyle yaşarım ne yerim ne içerim vs.okulu hiç düşünmemiştim kazandığımda.Attığım oltalardan biri bir ava takıldı.Zaten av yapıldı.Onun hakkında ne iyi ne kötü düşünme.Yakaladığın avın ne yasını tut ne bayramını yap.Sadece önüne bak,sıradaki gelsin!.böyle yaşanır zaten hayat.


“Farsça’nın yumuşaklığı ve samimiyeti beni 4 sene götürdü ve yaşattı.”

LINGUISTanbul: Pekala Fars Dili ve Edebiyatı hakkında neler düşünüyorsunuz,bu bölümle aranız nasıldı?

Sagopa Kajmer: Her zaman iyiydi.Öğretmenlerim çok iyiydi.Arkadaşlarım da.Üniversitenin güzelliği de ayrıydı tabiî ki.Yalnız polisler ve çatışmalar arasında zar zor okudum.Zor zamanlar atlattım okul okurken.Farsça’nın yumuşaklığı ve samimiyeti beni 4 sene götürdü ve yaşattı.Sonra askerlikte bir kez daha kurtardı.Ne güzel bir durum.

 

LINGUISTanbul: Üniversitedeyken hayalinizde veya hedeflerinizde neler vardı?

Sagopa Kajmer: Müzik yapmak.

 

“Koridorda dolaşan Yunus’un hislerini en iyi o hisleri size ulaştıran Yunus bilebilir.”

LINGUISTanbul: Sizin de bölümünüz koridorunda veya Edebiyat Fakültesi genelinde anılarınız olmuştur.Bunlardan birini veya birkaçını bizlerle paylaşabilir misiniz?

Sagopa Kajmer: Evet hergün aynı şeyleri yapardım.Koridorum boyunca mırıldanarak rap yapardım.Söz yazardım.Ucuzca bir walkmanim vardı kaset çalardı.Evde müziklerimi enstrumantal olarak kasede çeker koridorda onları dinleyip söz yazardım.Şu an düşünüyorum da ne muhteşemmiş.Ne kadar saf ve temiz günlerOysaki o günlerde de ”yaa ne kötü bu günler” diyordum.Zorlu günler.Teksin ve müzikle kafa tutmaya çalışıyorsun.Yapabiliyorum ben demek istiyorsun ama teksin.Bir tek sen ve koridor varsın.Ben arkadaşlarımla çok muhabbet etmezdim.Ama onların sevgisini kısa sürede kazanmıştım.Hocalarımın da.En özel anım işte o koridorda kulağımda walkmanle kimseye çaktırmadan mırıldanmalarımdı.Tabi sizler ne var ki bunda diyebilirsiniz.Ama koridorda dolaşan Yunus’un hislerini en iyi o hisleri size ulaştıran Yunus bilebilir.Özeldi.

 

 

 

“Ben onlara bir gün beni dinleyecekler demiştim.Hayalim buydu.”

LINGUISTanbul: Gördüğümüz kadarıyla birçok mahlasınız var.Üniversite yıllarınızda arkadaşlarınızın size söylediği mahlaslar var mıydı? Ayrıca üniversiteden arkadaşınız olan ve hala görüştüğünüz kişiler var mı?

Sagopa Kajmer: Hayır kimseyle görüşmüyorum okurken de görüşmezdim.Mahlas da koymadılar bana hiç.Gayet sıradan merhaba ne haber.Zaten üniversite insanın ayağının yerden kesildiği dönemdir.Ya gereksiz sıcaklıklar olur sahteden bozma dostluk görünümünde safsatalar ya da 4 senelik dost rezervasyonları gibidir.4 sene biter sonra herkes yediğiyle kalır,sen sağ ben selamet.Hayat da böyledir.Üniversiteyi tek başına kocaaaaaa bir teklik içerisinde bitirdim.Bir iki yakın gördüğüm kişi vardı ama benim bakışlarım onlar için sanırım çok hayaliydi.Düşünsene hayallerini anlattığında sana gülüyorlar alaycı bir şekilde olur diyorlar.İşte böyle insanlardı bir çoğu.Halbuki ben onlara bir gün beni dinleyecekler demiştim.Hayalim buydu.

 

 

 

LINGUISTanbul: Gençliğinizde rap müzikte kendinizi bulduğunuz için mi rap müziğine bir eğiliminiz oldu? Sizi bu müzik tarzına iten şeyler nelerdi?

Sagopa Kajmer: Rap beni ilkokulda buldu.O gün bu gündür rap var.Ritim ve söz ötesinde o dönemlerde başta scratch sesleri ve break dance ibareleri beni hiphop kültürüne çekti.

 

“Zor olan hem para kazanıp hem iş yapıp hem yaşamaya çalışmaktı.”

LINGUISTanbul: Biraz da müzikal kimliğinizle ilgili sorulara geçelim.Bir şarkınızda “Sagopa Kajmer 98 çıkışlı…” diyorsunuz.1998 yılında müzik piyasasına girdiğinizde göre,üniversite yıllarınızda başlamışsınız müziğe.Üniversite okumakla müzikle profesyonel manada ilgilenmek sizin için zor oluyor muydu?

Sagopa Kajmer: Evet gayet zordu.Zor olan müzik yapmak değildi belki ama işin hamallığı vardı.Plak şirketleri fostu.Ne klip ne tanıtım sadece gelsin paralar diyenlerdi.Ben de çok serttim.Çekilmez bir müzik yapmışım diyorum şimdilerde.Belki de para yatırmamakta haklılardı hahahaha.Zor olan hem para kazanıp hem iş yapıp hem yaşamaya çalışmaktı.Müzik beni motive ediyordu yoksa moralman biterdim.Ne sevgilim vardı ne param.Sadece yeteneğim ve külüstür bir bilgisayarım vardı.o zamanlar tipimde külüstürdü hahaha.

 

LINGUISTanbul:İngilizce Rap albümü yapmayı düşündünüz mü ve ileride böyle birşey düşünür müsünüz? Ayrıca İngilizce Rap’te kimle düet yapmak istersiniz?

Sagopa Kajmer: Ben türküm ve dilimi konuşurum.Avrupa’ya açılmak ancak yelkenle olur.Rapte düet olur ya da olmaz bunu kalite belirler.Ben özellikle kimseyi düşünmedim.Önceden listem kabarıktı ama artık listelerimi yaktım.

 

 

“Hayatın tadlarına ulaşabilmek için korktuğunuz şeyleri aşmanız gerekir.”

LINGUISTanbul: Çok yakın zamanda Pesimist EP 5 “Kör Cerrah”ı çıkardınız.Bu EP nizin kapağında ilginç denilebilecek bir resim var,bu resimde neyi anlatmak istediğinizi bizlerle paylaşabilir misiniz? Ayrıca Pesimist EP leriniz şuanda EP 5′e kadar geldi.Peki bunların devamını görebilecek miyiz?

Sagopa Kajmer: Hahahaha o kadar çok tanım yaparım ki hangi tanımın gerçek olduğuna sen bile karar veremezsin.O nedenle kapak resmine bak ve temayı kendin belirle.Belki kapaktaki çocuk temayı anlayamadığı için popo kısmına tokat yiyordur.Hayatın tadlarına ulaşabilmek için korktuğunuz şeyleri aşmanız gerekir.Bu EP nin son seri bölümüydü.5′te son noktayı koydum.Artık bedavaya köfte dağıtmayacağım çünkü yediklerinde bu çok acı olmuş,soğan fazla kaçmış vs diyorlar.Ben artık iyi niyetimi arşive koyuyorum.

 

 

“Ben hislerimi paylaştıkça samimiyetim arttı insanlarla.”

LINGUISTanbul: ‘Şarkı sözlerinizi nasıl bir hâletiruhiye içinde yazıyorsunuz’ konusu hayranlarınız arasında çok merak edilen bir konu.Bu konuda neler söyleyeceksiniz?Ayrıca şarkı sözlerinizde devrik cümleler daha çok görülüyor,bunun bir sebebi var mıdır?

Sagopa Kajmer:Normalim gayet.Özel anlar beklemiyorum yazmak için.Alır kalemi ne gelirse yazarım.Bazen belli bir zaman gelir yazar da yazarım.Ağlayarak yazdığım çok oldu.O anlarda çıkan şarkıların hepsi klasik hit oldu.Diğer farklı anlarda yazdıklarım da değer buldu.Yani ben hislerimi paylaştıkça samimiyetim arttı insanlarla.

Devrik cümle kurmak Türkçemizin bize sunduğu fırsat ve kolaylıktır.O nedenle kelime karmalarıyla yer değişimleriyle bir cümleyi farklı boyutlara taşıyabilirsiniz.Örnekleri için bknz. sagopa albumleri.

 

LINGUISTanbul: Şarkılarınızda hint müziği ve film replikleri gibi etkiler de görüyoruz hoşunuza gidenleri mi seçiyorsunuz yoksa şarkı için özel olarak mı buluyorsunuz?

Sagopa Kajmer: Kafama göre.Nasıl eserse.Ya dinlerim beğenirim ya da bildiğim bir melodiyi düzenlerim.

“Topladığınız bilgi heryerde işinize yarıyorsa işte o gerçekten iyi bilgidir.”

LINGUISTanbul: Görüldüğü üzere çok araştırmacı ve okuyan bir müzisyensiniz.Bu da şarkılarınzda çok kolay görülebiliyor.Buna araştırdıklarınızın ve okuduklarınızın liriklerinize yansıması diyebilir miyiz?

Sagopa Kajmer: Evet tabiî ki.Etki ve tepkidir bunlar ama saçmalık araştırılmamalıdır.Akla uyan şeyler kurcalanmalı.Topladığınız bilgi heryerde işinize yarıyorsa işte o gerçekten iyi bilgidir.Bilginin kaynagı bilgedir.Bani maneviyattır.bilgiye yönelense bizleriz.Neye yönelirsen onunla yaşar gibi olursun.

 

LINGUISTanbul:Dinleyici kitlenizin içinde rap müzik severlerin haricinde diğer müzik türlerinin dinleyicilerini de görebiliyoruz.Bunu neye bağlıyorsunuz ?

Sagopa Kajmer: İnsan farklı şeyler dinleyendir.Bu genelliktir.Diğer türlü bakarsak müzikte bağnazlığa gitmiş oluruz.Herkes serbest olmalı.Müzik bu.

 

LINGUISTanbul: Tekrar edebiyat ve dil konusuna dönelim.Şiir yazar ve edebiyata ilgi duyar mısınız?Yoksa bu yeteneğinizi sadece şarkı sözlerinde mi kullanıyorsunuz?

Sagopa Kajmer: Gayet sıradan,espirili biriyim.Şair havalarına tav olurum hiç sevmem.Doğu şairleri mükemmeldir bana göre ama okuyup etkilenmem,okursan etkilenirsin çünkü.Bu 1 artı 1 =2 dir.Yeteneği Allah (c.c) nerede isterse orada kullanıyorum.Bazen şarkılarımda bazen bir arkadaşımı teskin ederken,çok zor anlarımda kendimi yatıştırmak için vs.

 

LINGUISTanbul: Hangi tür kitaplar okursunuz ve en sevdiğiniz yazarlar kimlerdir?

Sagopa Kajmer: Tasavvuf okurum.Fıkıh,akaid,hadis okuyorum.İmam-ı Ğazali (k.s),Abdulkadir-i Geylani (ks.),İmam-ı Rabbani (k.s),Mahmut Ustaosmanoğlu,Ahmed Mahmud Ünlü,Mehmet Zahid Kotku (k.s.),Mevlana Celaleddin (ks.) ve daha aklıma gelmeyen birçok zatın eserlerini etüt ediyorum.Okuduğumun boş olmamasına vaktimin zayi olmamasına itina ediyorum.İlim ilim demek kendini bilmek demek.Nice okumaktan caymalı.

 

“Türkçe taciz altında…Türkçemize de tecavüz etmeye yelteniyorlar.”

LINGUISTanbul: Bir dilci olarak Türkçe’nin doğru kullanımı ve özellikle yabancı kelimelerin kullanılması hakkında neler düşünüyorsunuz?

Sagopa Kajmer: Türkçe’yi zaten nasıl kullandığımız ortada.Yere göğe sığdırılamayan kişilere dön ve bak hepsi ne kadar laçkalar.Türkçe taciz altında ve bunu yapan medya,diziler,medyatikler.Türkçemiz ne yapsın ki.Ekliyorlar saçma sapan kelimeler ama alıyorlar a nın şapkasını.Olacak iş değil.Derdimizi anlatmak için sapıtmış dış kaynaklılar gibi olmanın alemi yok.Kelimeleri beğenmeyenler olabiliyor ve kelime yerine yabancı daha gösterişli bir kelime koyuyorlar.”Ne kadar hoş” demiyorlar “çok cool” diyorlar.İşte onlar kendilerine tecavüz edilmişler,Türkçemize de tecavüz etmeye yelteniyorlar.Görev gençlerin.İleriye iyi bir şekilde orjinalini bozmadan taşımak da onların işi.Türk Dil Kurumu artık anlaşılabilmek adına saçma kelimeleri sözlüğe sokmasın.CD sididir.Tekerlek çalar da neymiş.Yıllarca cümle dedik sonra tümceyi ortamıza koydular.Ben yenilerin icad ettiği Türkçe’yi konuşmaktan yana değilim.Kapsamsız kelimelerle nereye dek gideceğiz ki? A’lar kel kaldı anlamlar bozuldu.Hepsinin sorumlusu bizleriz.

 

LINGUISTanbul: Son olarak İstanbul Üniversitesi hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Sagopa Kajmer: Üniversite işte.Beni de okutmuş bir yer,yıllara meydan okuyor ama yıllarda artık ona meydan okumaya başladı.

Sagopa Kajmer Polis Akademisi Röportajı 2008

January 02nd, 2009 | Category: Röportajlar

Sagopa Kajmer ile Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi İletişim Kulübü olarak; Kendisi, Polis ve Polislik ile ilgili yaptığımız röportaj.

SAGOPA KAJMER (YUNUS ÖZYAVUZ) Samsun doğumlu,İstanbul Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı mezunudur…(http://www.melankolia.com.tr/category/sagopa-kajmer/diskografi-sagopa-kajmer )
A.İ: Sagopa Kajmer olarak kullandığınız kimliğiniz bildiğimiz kadarıyla; Mısır’da bir piramit ve o piramidi ortaya çıkaran arkeologun soyadından geliyor. Bu kimliği ilk olarak kullanmaya başlayışınız nasıl oldu ve niçin böyle bir kimliği seçtiniz?

SAGOPA KAJMER: Bir gün bir rüya gördüm, özel bir rüyaydı. Sabah uyandığımda kendimi stüdyoda kayıtta buldum. İşte böyle başladı Sagopa adını kullanmam.

A.İ: İstanbul Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı bölümüne girişiniz nasıl oldu? Sizi bu bölümü seçmeye iten bir sebep oldu mu?

SAGOPA KAJMER: İlk amacım bir an önce İstanbul’a yerleşip müzik yapabilmek ya da müzikle ilgili bir şeyler yapabilmekti. İlk evvela radyoculuktu geçimimi sağladığım. Sonra müzik icra etmeye başladım. Farsça bölümünü özellikle istememdeki sebep, bu dilin şiirin ve edebiyatın hakiki dili olması. Ayrıca atalarımızın dili de Farsça kaynaklıdır. Dış kaynaklı bir dildense Farsçayı tercih ettim. Böylece kendi dilimi daha iyi irdeleyebildim.

A.İ: Üniversitede başka bir bölümde okumuş olsaydınız yine aynı tarzda şarkılar mı yapardınız?

SAGOPA KAJMER: Müzik ve okuduğun bölümün alakası olmaz. Müzik ile kalbin ve ruhun alakası olur. Bölümler ve fakülteler genelde ruhu yorar. Müzik yapmayı da engeller. Eğer müziğin okuduğun bölümlerle alakası olsaydı her ayrı fakülteye bir müzik türü yakıştırırdık. Tıp okuyanlar Rock yapar, biyolojiciler Jazz yapar vs. diyemeyiz 

A.İ: Müzik hayatınızda sizin için dönüm noktası olarak gördüğünüz bir durum var mı?

SAGOPA KAJMER: ” Emre Kuytu “ adlı yakın bir Dj arkadaşımın ufak miktar bir para için kendi evinde tekstilci bir arkadaşı tarafından gırtlağının kesilerek öldürülmesi ve benim bunun üzerine “Bir Pesimistin Gözyaşları “ albümüne başlamam ve “Maskeli Balo” adlı albümün ilk şarkısını yapmam. İşte bu sanırım. 

A.İ: Rap müzik Batı kültürü temelli bir müzik tarzı. Ancak okuduğunuz Fars Dili ve Edebiyatı bölümü de Doğu kültürünü ihtiva ediyor. Siz de şarkılarınızda Farsça ve Arapça sözcükleri yoğun olarak kullanıyorsunuz. Bu açıdan baktığımızda Doğu ve Batı kültürü arasında köprü görevi gibi bir rolünüz olduğunu söyleyebilir miyiz?

 SAGOPA KAJMER: Babam bana amcamdan naklen şunu diyor: ”Böyle bir adam yok. Hem doğu hem de batı var Yunusta. Doğu ve Batı sentezi bu çocuk.”Bence en doğru tanım bu. Şu anda herhangi biriyle, kim olursa olsun, her türlü konuda konuşabilirim. İster müzik ister sinema. Ama doğudan gayet mutasıp, muhafazakâr zatlar gelse onlarla da her yönden sohbet ederim. İnsan kendini geliştiren bir yapı. Ne kadar kat yaparsan o kadar yükselirsin, kendini yükseltirsin. Örneğin doğru konuşursan ilk başta yadırganırsın ama sonra anlaşılırsın. Anlaşılmak en önemlisi. Köprü görevi görmek ne derece doğru ve yerinde olur bilemiyorum fakat köprüyü kurmak için çabaladığım kesin. Bu konuda kendime güvenmek ve Hakk’ın olduğu yerde muhabbetin vukuu bulacağına inanmak istiyorum. İlk önce bir şeye dosdoğru inanmak lazım. Kültür sadece yaşanan toprakları ilgilendirir. Buradaki oradakiyle çoğu zaman kültürel çatışır. Ama unutmamak gerekir ki ruhlar aynıdır. Hepsi kendi mutluluğunu yakalamak ve bırakmamak ister.

A.İ: Polis denilince aklınıza gelen ilk şey nedir?

SAGOPA KAJMER: Öncelerde polis denilince o kadar korkardım ki. Birçok kez polisle yüz yüze kaldım. Arkadaşımın arabasına binerdim çok hızlı kullanırdı, çevrilirdik, biri kavga ederdi yanında, beni de ifadeye çekerlerdi. O günlerden aklımda kalan polis tanımlaması; ağır hakaretlerle insanları rencide eden, kendi egolarına yenik düşen  mavililerdi. Fakat son yıllarda ülkemizde polis memurları çok nazikler. Hatta o kadar nazikler ki, bazen bu eski polislerin geri gelip suça mahal vermemelerini istiyorum. Önceden suç daha azdı. Şimdi daha fazla. En azından eskiden bunca kan döken yoktu. Belki de şu Avrupa birliği denen saçmalık nedeniyle polisin yetkileri daraldı. İlk önce asker sonra polis gelir benim için. Gerçekten bu ikili olmasaydı haraptık. Polisle aram hiç bozuk olmadı. Geçenlerde pasaport kontrolünden geçerken çok iyi bir polis memuru arkadaşla diyaloğum oldu. Çok naziklerdi. Onun daha öncesinde imza günümde izdiham nedeniyle polis kardeşlerim biber gazı püskürtmüşlerdi dinleyicilerime sonra beni oradan zırhlı bir şeyle kaçırmışlardı. Sonrasında bir polis bürosuna yol aldık vardığımızda hepsi çocukları ve kendileri için imza istediler, resim ricasında bulundular. Genç polis kardeşlerimden de çok dinleyenim var. Onlara da saygılar ve selamlar yolluyorum.

A.İ: Hiç polis olmayı düşündünüz mü?

SAGOPA KAJMER: Ben hep polis ve asker olana şaşırırım. Bu işler zor işler çünkü. Tamamen tam mesai isteyen işler. Ailenin gözü hep arkada.(Ne zaman ne olacağı belli olmaz babında.) İşte bu özelliğiyle bir gözü toprağa bakan, diğer gözü adaletle halka bakandır hem asker hem polis. Eğer  o kadar zorluğa, belaya, sıkıntı ve yıpranmaya katlanabilecek biri olsaydım belki isterdim polis olmayı. Düşünsene çok sevdiğin bir polis kardeşin bir arbedede kurşun yiyor ve gözlerinin önünde can veriyor. Çevremdekilerden biliyorum. Yıllarca uykusu kaçan var tanıdığım. Yıllarca tavana bakarak  o anı hatırlayan kişiler biliyorum. O nedenle herkes Rabbin verdiği yeteneğe göre yol alır. Ben müzikle bir yol almayı kendime daha yakın buluyorum.

A.İ: Üniversite yıllarınızdaki Polise bakış açınızla şu anki bakış açınız arasında bir fark var mı?

SAGOPA KAJMER: Evet tabiî ki var. Ben üniversite yıllarımda okula girmek için polis engelinden geçiyordum Düşünsene her gün, her sabah aynı kargaşa. Kimliğini göster, bu resimdeki sen değilsin vs… Sınav olurdu yetişebilmek için polise yalvarırdık. O zamanlar bahis olunca, evet, polisten yılmıştım. Ama artık  polisler de duruldu. İlk başlarda bunun iyi ve insanca olduğunu düşünüyordum ama artık dediğim gibi çok kibarlar. Fakat daha atak polisler bekliyoruz. Zamanı gelince taviz vermeyen. Özellikle televizyonda gördüğüm zaman içimin acıdığı bir sahne vardı; biri bir bayana taciz ediyordu, polisler de taciz edene gülüyorlardı. Böyle olanlar da yok değil. Ben polis olsaydım o tacizciyi taciz edemeyecek duruma getirirdim. Benim çocukluğumdaki polisler olsaydı “anam, anam, anam” diyeyim ben. Karadeniz olması da kişilik açısından fark ettirebilir tabiî ki. Bizim oralarda konu namus olunca polisler acımaktan beriydi. Ya şimdi? Bir kadın dayak yedi ve polisten yardım istedi, polis ona git ve mahkemeye ver dedi. Kadının ağzı patlamış suçlu hür ama polis ona ben ne yapayım dedi. Ben böyle şeyler gördükçe üzülüyorum. Ülke insanı gün geçtikçe sapıklığa yöneliyor Allah hepimizi korusun. Amin!.

A.İ: Polisin halkla ilişkilerinde olumlu gelişmelerin olduğunu düşünüyor musunuz?

SAGOPA KAJMER: Pek tabiî ki. Ama her zamanki gibi her polisin tavrında bir polis güvencesi rahatlığı ve minikçe bir egosu var. Ama bunun da onların hakkı olduğunu düşünüyorum. Çok çalışıyorlar. Ben askerken o üniformayı giydiğim için kendimi Albay Sanders gibi görüyordum. Yani o üniformanın acayip bir etkisi var. İlişkilerde tabiî ki değişim olduğu apaçık.

 

A.İ: İstanbul Üniversitesini bitirmiş biri olarak öğrencilik yıllarınızda Polis ile ilgili yaşamış olduğunuz bir olay var mı? Varsa bizimle paylaşır mısınız?

SAGOPA KAJMER: Demin bahsettiğim kimlik krizleri, okula girişler vs. Hatta bir iki arkadaşımdan duymuştum. Bir akşam  polis çevirmesine maruz kalmışlar. Polis sormuş: Ne iş, kimsin, nesin vs. Onlarda rap yapıyoruz biz demiş. Sagopayı tanıyor musunuz demiş polis. Sonra muhabbet ilerlemiş. Yani artık polis kardeşlerimiz de Rap’e sıcak bakıyorlar.

A.İ: Medyanın “Kötü Polis” olarak lanse ettiği imajı siz nasıl değerlendirirsiniz?

SAGOPA KAJMER: Medyanın “Kötü Sagopa” olarak tanıttıkları gibi. “Bilinçli kolpalıklar.”

A.İ: Sagopa polis olsaydı nasıl bir polis olurdu “YUNUS” olur muydu?

SAGOPA KAJMER: Ben komiser (karakolda) olurdum (hahahaha). Yunus olmak zor iş. Motora bin vs.

A.İ: Rap Üstadı olarak, sizin aklınızdaki “POLİS” i  bir şarkınızda ifade etmek isteseydiniz, nasıl ifade ederdiniz?

SAGOPA KAJMER: Zor bir soru. Ancak bunun için bir şarkı yapmam gerek. Böyle düşününce ortaya bir tanım çıkmaz elbet.

“Teşekkürler Yunus Bey”

Sagopa Kajmer Zaman Gazetesi Röportajı

March 24th, 2008 | Category: Duyurular, Röportajlar

 

 

Heygenç 2008 Sagopa Kajmer Röportajı

March 15th, 2008 | Category: Röportajlar

 
 
 

Ceza mı Sagopa mı?
Ceza
Tabikide SAGOPA

(Sonucu göster)


 
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol